önde gelen kenar ne demek?

  1. (en)Leading edge

leading

  1. Önemli, ileri gelen
  2. Öncülük eden
  3. Önde olan, başlıca, ana
  4. Yol gösterme, rehberlik
  5. İma
  6. Rehber olan
  7. Kurşun ile kaplama veya bölme
  8. Kurşun çerçeve (pencere için)
  9. Satır aralarının anterlini

önde gelen

  1. (en)Pref. arch.

önde gelenler

  1. (en)Front bencher.

gelen

  1. Gelme işini yapan (kimse veya nesne).
  2. Bir ışık kaynağından çıkıp bir aynanın yüzüne veya saydam bir cismin yüzeyine düşen (ışın).
  3. (en)Coming.
  4. (en)Incoming.
  5. (en)Oncoming.
  6. (en)Arriving.
  7. (en)Reaching.
  8. (en)Comer.
  9. (en)Inbound.
  10. (en)Who is coming.

kenar

  1. Bir şeyin, bir yerin bitiş kısmı veya yakını, kıyı, yaka
  2. Bir şeyi çevreleyen çizgi.
  3. Pervaz, çizgi, antika, baskı vb. çevre süsleri.
  4. Merkezden uzak olan, kuytu, ıssız, sapa, tenha yer
  5. Yan.
  6. Bir biçimi sınırlayan çizgilerden her biri.
  7. Bir geometrik şeklin iki düzlemsel yüzünün arakesiti olan doğru veya doğru parçası.
  8. Bir çizgede, iki köşeyi birleştiren bir eleman. bk. yönlükenar, yönsüzkenar.
  9. Bk. toplam keseği
  10. Film kuşağının iki yanı.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

önde gelenönde gelenleröndeönde gelmeönde gelmekönde gidenönde giden yorulur, arkada kalan soyulurönde gitmekönde olanönde olan şeyöndamaköndamak ünsüzüöndamaksılönön yukarıda tutuşön açıön açınıkön adgelengelen ağam giden paşamgelen ağam giden patamgelen aramagelen bağlantı noktasıgelen baytgelen bayt miktarıgelen becngelen çerçevegelen dalgagelegelebangeleborugelecege dogrugeleceğe bakmak
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın