ön yargı ne demek?

  1. Bir kimse veya bir şeyle ilgili olarak belirli şart, olay ve görüntülere dayanarak önceden edinilmiş olumlu veya olumsuz yargı, peşin yargı, peşin hüküm, peşin fikir

    Faraziyenizi çok yanlış ön yargılara oturtuyorsunuz.

    H. Taner
  2. (en)Prejudice.

ön yargılı

  1. Ön yargıları olan, ön yargı ile karar veren.
  2. (en)Preconceived.

ön yargisiz

  1. (en)Out of regard

yargı

  1. Kavrama, karşılaştırma, değerlendirme vb. yollara başvurularak kişi, durum veya nesnelerin eleştirici bir biçimde değerlendirilmesi, hüküm.
  2. Yasalara göre mahkemece bir olay veya olgunun doğuşuna etken olan sebeplerin de göz önünde bulundurularak değerlendirilmesi sonucu verilen karar, kaza
  3. Mahkeme.
  4. Yüklemle bildirilen karar veya düşünce: Geleceksin, gideceğiz, yapsın vb.
  5. Devletin türe düzenini korumaya ilişkin bağımsız bir yargıç kuruluşunca yaptığı görev ile türe uyuşmazlıklarının yargılıklarda çözümlenmesi eylemi.
  6. Yargıcın gördüğü bütün davaları, olaya ilişkin yasalara göre çözümlemek için söylediği en son söz.
  7. Hüküm, muhakeme.
  8. Adalet.
  9. (en)Estimation.
  10. (en)Judgment.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

ön yargılıön yargisizön yararlanmaön yayımön yaylakönön yukarıda tutuşön açıön açınıkön adön akidön akimön aksön aks kilavuz dingilön alıcıöö.a.öadrenokortisizimöb çizelgesiöb eğrisiyargıyargı alanıyargı belgesiyargı çektiriminin ertelenmesiyargı çevresiyargı denetimiyargı erkiyargı gücüyargı hakkıyargı harçlaryargayaryar beni ansın bir koz ile, o da çürük çıksınyar dan atmakyar olmakyar yar yalvarmak
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın