çok yüksekte ne demek?

  1. (en)Far up, sky-high.

far

  1. Taşıtların ön bölümünde bulunan, kısa ve uzun mesafeyi aydınlatmaya yarayan ışık düzeneği
  2. Kadınların süs için göz kapaklarına sürdükleri çeşitli renkte boya, düzgün
  3. Bk. önışıtaç
  4. Fr. Otomobil, kamyon gibi nakil vasıtalarının önündeki kuvvetli lambalar.
  5. Fare, sıçan. (Osmanlıca'da yazılışı: fâr)
  6. Budak ve ağaç başı.
  7. (en)Headlight.
  8. (en)Young pig, or a litter of pigs.
  9. (en)Distant in any direction; not near; remote; mutually separated by a wide space or extent.
  10. (en)Remote from purpose; contrary to design or wishes; as, far be it from me to justify cruelty.

çok yüksek

  1. (en)Astronomic, astronomical, sky-high, towering.

çok yüksek basınçlı cıva buharlı lamba

  1. Lamba yandığında, içindeki cıva buharı çok yüksek basınçlara çıkan (10 atmosfer ve daha çok) cıva buharlı lamba.
  2. (en)Extra high pressure mercury (vapour) lamp.
  3. (al)Quecksilberhöchstdrucklampe
  4. (fr)Lampe à (vapeur de) mercure à très haute pression

Türetilmiş Kelimeler (bis)

çok yüksekçok yüksek basınçlı cıva buharlı lambaçok yüksek dansiteli lipoproteinçok yüksek dayançlı çelikçok yüksek frekansçok yükseğeçokçok acı biberçok acı çekmekçok acı sözçok acıkmakçok aççok aç olmakçok açılıçok adresli kodçok ağırçobançoban aldatançoban aldatan kuşuçoban aldatangillerçoban aldatanlaryüksekte çalışan inşaat işçisiyüksekte tutmakyüksekteki konumyüksekten atanyüksekten atan tipyüksekten atan vaizyüksekten atmayüksekten atmakyüksekten bakanyüksekten bakmakyüksekyüksek açınıkyüksek alan kaymasıyüksek alaşım çeliğiyüksek anlıksal süreçler
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın