çok küçük miktar ne demek?

  1. (en)Atom

atom

  1. Birkaç türü birleştiğinde çeşitli kimyasal birleşikleri yani molekülleri, bir tek türü ise bir kimyasal ögeyi oluşturan parçacık.
  2. Eski Yunan filozoflarına göre gerçeğin son, artık bölünemez, bozulamaz diye tasarlanan temel ögeleri.
  3. Bk. öğecik
  4. Bir çekirdek içinde çeşitli sayıda proton, nötron gibi temel parçacıklar ile çekirdek çevresinde çeşitli konumlarda (erke düzeylerinde) yer alan elektronlardan oluşan ve öğelerin kimyasal tepkimelere katılan en küçük birim nicelikli parçacığı.
  5. Bir elementin tüm özelliklerini içeren en küçük birimi.
  6. Bir elementin tüm özelliklerini içeren en küçük birimi.
  7. Birkaç türü birleşince çeşitli kimyasal bileşikleri, bir tek türü ise bir kimyasal ögeyi oluşturan parçacık.
  8. Eski Yunan filozoflarına göre, gerçeğin son, artık bölünemez, bozulamaz diye tasarlanan temel ögeleri.
  9. Yun. Maddenin bölünemez en küçük parçası manasında eski çağ felsefesinde kullanılan bir tabir, günümüze kadar gelmiş ve ilmi tabir olarak kalmıştır. Atom, maddenin bölünmez bir parçası değil, kendisi de daha küçük parçalardan yaratılmış çok küçük bir alemdir. Dünyada, kainatta ve atom aleminde hep aynı nizam hakimdir. Bugün, dün olduğu gibi maddeci felsefe, maddenin mahiyetini anlamaktan acizdir.
  10. (en)An ultimate indivisible particle of matter.

çok küçük çocuk

  1. (en)Kidlet

çok küçük işletmeler

  1. Türkiye mevzuatına göre, çalıştırılan kişi sayısı ondan az ve yıllık net satış hasılatı ya da mali bilânçosu bir milyon Yeni Türk Lirasını aşmayan işletmeler.
  2. Avrupa Birliği mevzuatına göre, çalıştırılan işçi sayısı ondan az ve yıllık bilânço tutarı on milyon avrodan küçük olan işletmeler.
  3. (en)Micro business enterprises.

küçük

  1. Boyutları, benzerlerininkinden daha ufak olan, büyük karşıtı
  2. Yaşı daha az olan
  3. Niceliği az olan
  4. Niteliği aşağı olan, bayağı.
  5. Geri aşamada.
  6. Değersiz, önemsiz
  7. Büyümesini, gelişmesini henüz tamamlamış olan
  8. Kısık, parlak olmayan(ses)
  9. (en)Small.
  10. (en)Little.

miktar

  1. Bir şeyin ölçülebilen, sayılabilen veya azalıp çoğalabilen durumu, nicelik.
  2. Ölçü.
  3. Bk. nicelik
  4. (en)Shot.
  5. (en)Specification as to quantity.
  6. (en)Quantitative.
  7. (en)Quantity.
  8. (en)Amount.
  9. (en)Proportion.
  10. (en)Deal.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

çok küçük çocukçok küçük işletmelerçok küçük yapılmışçok küçükçokçok acı biberçok acı çekmekçok acı sözçok acıkmakçok aççok aç olmakçok açılıçok adresli kodçok ağırçobançoban aldatançoban aldatan kuşuçoban aldatangillerçoban aldatanlarküçükküçük abdestküçük adküçük adamküçük agaçküçük ağaçkakanküçük ağızlıkküçük ahenk kaidesiküçük ahırbeyiküçük aileküçücükküçücük ama çok etkili şeyküçücük kalmış parçaküçücük şeyküçücüklük
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın