çok anlamlı ne demek?

  1. Çok anlamlılıkla ilgili olan.
  2. Bir kelimenin temel anlamı yanında, temel anlamı ile ilgili yeni kavramları da karşılar durumda olması niteliği: kol, göz, ağız, soy vb. kelimelerçok anlamlı kelimelerdir. bk.çok anlamlılık.
  3. (en)Multiple meaning.
  4. (en)Polysemantic, polysemy.
  5. (fr)Polysemie

çok anlamlılık

  1. Bir kelimenin birçok anlamlar bildirme niteliği.
  2. Bir kelimede temel anlamla bağlantılı birden çok anlamın bulunması; bir kelimenin, anlam gelişmesi yoluyla, asıl anlamı ile olan ilişkisini kaybetmeden yeni anlamlar kazanması: ET. olurmak «oturmak, durmak; ikamet etmek, yurt tutmak; tahta çıkmak»; ET. kün «güneş, gündüz zaman birimi»; yiğit «genç, güçlü ve yürekli delikanlı, medenî cesareti olan kimse» (D. Aksan, Anlam Bilimi, 109-112); ağız «organ adı, kapların ve içi boş şeylerin ağız kısmı; bir suyun denize veya göle döküldüğü yer; koy, körfez liman gibi yerlerin açık yanı; birkaç yolun birbirine karıştığı yer, kavşak; konuşmada bölgelere ve kesimlere göre değişen söyleyiş biçimi vb.»; alay «belirli sayıda birliklerden oluşan askerî topluluk; herhangi bir tören veya gösteride yer alan «kalabalık; çok kalabalık»; gelin alayı; bir alay insan; ayak «insan ve hayvan ayağı, dayak, destek»: köprü ayağı; «ırmağa kavuşan akarsu»: göl ayağı; «yürüyüşün ağırlık veya çabukluk derecesi»; basamak, «halk şiirinde kafiye»; baba «çocuk sahibi erkek; tarîkat pîri»: Bektaşi babası; «Silâh kaçakçılığı vb., kirli işlerde çete başı, mec. yaratıcı, kurucu koruyucu kimse; üzerine halat takılan demir veya beton dikme; çatı merteği»; baş «insan veya hayvan başı; bir topluluğu yöneten kimse»: sınıf başı, kolbaşı; «bir şeyin başlangıcı»: hafta başı, aybaşı; «bir şeyin esası, temeli»: Her işin başı sağlıktır; «bir şeyin uçlarından biri»: yolun iki başı, tarlanın dört başı; «bir şeyin yakın çevresi»: havuz başı, ocak başı vb. yüz «insan yüzü, çehre, cephe, satıh, yüzey; keskin kenar»: bıçağın keskin yüzü vb., «binanın ön yüzü, cephesi, yastık kılıfı; mec, utanma, cür’et»: buraya gelmeye yüzü yok, ne yüzle bunu isteyebiliyorsun vb.
  3. (en)Polysemantic, polysemy.
  4. (fr)Polysemie

çok acı biber

  1. (en)Cayenne.

anlamlı

  1. Anlamı olan, bir şey demek isteyen, düşündürücü, manalı, manidar.
  2. (en)Meaningful.
  3. (en)Significant.
  4. (en)Expressive.
  5. (en)Eloquent.
  6. (en)Meaning.
  7. (en)Pointed.
  8. (en)Pregnant.
  9. (en)Purposeful.
  10. (en)Revealing.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

çok anlamlılıkçok acı biberçok acı çekmekçok acı sözçok acıkmakçok aççokçok aç olmakçok açılıçok adresli kodçok ağırçobançoban aldatançoban aldatan kuşuçoban aldatangillerçoban aldatanlaranlamlıanlamlı anlamlıanlamlı bakışanlamlı bir şekilde öksürmekanlamlı konuşmakanlamlı olarakanlamlı olmaanlamlı öğrenmeanlamlı rakamanlamlık durguanlamlaanlamlandırmaanlamlandırmakanlamanlam alanıanlam aykırılığıanlam bayağılaşmasıanlam belirsizliği
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın