çilenti ne demek?

1. Hafif yağmur, serpinti.
2. Drizzle, drizzling rain.

hafif

1. Çabuk uyanılan (uyku).
2. Tartıda ağırlığı az gelen, yeğni, ağır karşıtı.
3. Güç veya yorucu olmayan, kolay.
4. Ağırbaşlı olmayan, ciddi olmayan, hoppa.
5. Miktarı az, sindirimi kolay (yiyecek)
6. Kalınlığı veya yoğunluğu az olan
7. Etkisi az olan, sert karşıtı.
8. Önemli olmayan.
9. Ağır olmayan. Hafif. Yeğni.
10. Light.

çilen

1. Bir dağ yemişi, yabani hünnap.
2. Hafif yağan yağmur, çisenti.
3. Suyun derin olmayan yeri.

çile

1. Zahmet, sıkıntı, eziyet.
2. Dervişlerin kırk gün süre ile kendilerine uyguladıkları zahmetli ve perhizli dönem.
3. İpek, yün, pamuk vb. her türlü iplik demeti.
4. Yay kirişi.
5. Zevk ve sefadan el çekerek kuytu bir yerde yapılan 40 günlük ibadet.
6. Eziyet. Sıkıntı.
7. Suffering.
8. Trial.
9. Ordeal.
10. Hank.

Türetilmiş Kelimeler (bis)