çilemek ne demek?

  1. Yağmur çiselemek

    O baharın renkleri, güzellikleri ve ihtirasları bir nisan yağmuru hâlinde çiler dururdu.

    A. Gündüz
  2. Nemlenmek, ıslanmak.
  3. Bülbül şakımak.
  4. (en)(for a nightingale) to warble, trill, sing.

yağmur

  1. Atmosferdeki su buharının yoğunlaşmasıyla oluşan ve yeryüzüne düşen yağışın sıvı durumda olanı, yağar, yağış, baran, bereket, rahmet
  2. Çok ve sık düşen, gelen şey.
  3. Çokluk, bolluk.
  4. İklim olayının en önemli etkenlerinden biri; havayuvarındaki su buğusunun yoğunlaşmasıyla oluşan ve yeryüzüne düşen yağışın sıvı durumda olanı.
  5. gökten damlalar halinde düşen su
  6. Hava yuvarındaki su buğusunun yoğunlaşmasıyla oluşan ve yeryüzüne düşen yağışın sıvı durumunda olanı.
  7. (en)Pluvial.
  8. (en)Pluvious.
  9. (en)Barrage.
  10. (en)Waterworks.

çilem

  1. bana ait olan çile.

çile

  1. Zahmet, sıkıntı, eziyet.
  2. Dervişlerin kırk gün süre ile kendilerine uyguladıkları zahmetli ve perhizli dönem.
  3. İpek, yün, pamuk vb. her türlü iplik demeti.
  4. Yay kirişi.
  5. Zevk ve sefadan el çekerek kuytu bir yerde yapılan 40 günlük ibadet.
  6. Eziyet. Sıkıntı.
  7. (en)Suffering.
  8. (en)Trial.
  9. (en)Ordeal.
  10. (en)Hank.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

çilemçileçile çekmekçile doldurmakçileciçilecilikçilçil akçeçil altınçil ardıcıçil basmak
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın