çektirmek ne demek?

  1. Çekme işini yaptırmak

    Karıcığım, seninle şöyle yan yana bir resim çektirelim.

    P. Safa
  2. Birini sıkıntılı duruma sokmak, içinden çıkılamaz duruma düşürmek.
  3. (en)Cause to draw.
  4. (en)Serve.
  5. (en)Subject.
  6. (en)Torture.
  7. (en)Grind.
  8. (en)Grind down.
  9. (en)Grind out.
  10. (en)Visit.
  11. (en)To have sth towed.
  12. (en)To cause sb to suffer.
  13. (en)Shrink.

çekme

  1. Yüksekteki ince dalları çekip kesmeye yarar, ay biçiminde, uzun saplı, ağzı tırtıklı bıçak.
  2. Parmak veya mızrapla çalınan çalgı.
  3. İş yaparken giyilen bir tür şalvar.
  4. Çekilerek giyilen veya kullanılan.
  5. Düzgün, ölçülü.
  6. Çekmek işi
  7. Düzgün biçimli.
  8. Çekmece
  9. Kolun yada öteki vücut bölümlerinin bükücü kas gücü ile bir direnci kendine yaklaştırması.
  10. Bk. acı çekme

çektirme

  1. Çektirmek işi
  2. Çektiri.
  3. Büyük yelken kayığı.
  4. Sökülebilir elbise, yemek ve salon dolaplarının tablalarını birbirine tutturmak için metal veya plastikten yapılmış bağlantı parçası.
  5. Arabaların göbek bilyelerini çıkarmak için kullanılan araç.
  6. Arabaların değişik bölümlerinde hareketi ve dönüşü sağlamaya yarayan rulmanların yuvalarından çıkarılması işinde kullanılan alet.
  7. Çevresinde üç kol, ortasında bir burmaç bulunan, sürtünmesiz yataklar dingil üzerinden çıkarmaya yarayan bir gereç.
  8. (en)Bearing extractor.
  9. (en)Puller.
  10. (en)Impregnation.

çektirme ağı

  1. Yan yana ilerleyen iki tekne tarafından çekilen geniş ağızlı büyük balık ağı.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

çektirmeçektirme ağıçektirmemekçektiriçektiriciçektirimçektirişçektiği sıvı miktarıçektik
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın