çaresiz ne demek?

  1. Çaresi bulunmayan, onulmaz.
  2. Çare bulamayan (kimse), biçare

    Viranelerde yemek için ot toplayan çaresiz kadınlarla konuştu.

    Ö. Seyfettin
  3. İster istemez

    Bu olmayınca da işi çaresiz komisyonculuğa dökmüştü.

    H. Taner
  4. (en)Irremediable.
  5. (en)Inevitable.
  6. (en)Incurable.
  7. (en)Irredeemable.
  8. (en)Past retrieve.
  9. (en)Beyond retrieve.
  10. (en)Remediless.
  11. (en)Without means.
  12. (en)Desperate.
  13. (en)Despairing.
  14. (en)Helpless.
  15. (en)Irreparable.
  16. (en)Shiftless.
  17. (en)Past cure.
  18. (en)Inevitably.
  19. (en)Of necessity.
  20. (en)At loss.
  21. (en)Hopeless.
  22. (en)Necessarily.
  23. (en)Perforce.
  24. (en)Beyond redress.
  25. (en)Past redress.
  26. (en)Resourceless.
  27. (en)All at sea.

çaresiz kalmak

  1. Çözüm yolu, çıkar yol bulamamak.
  2. (en)To find no way out.

çaresizce

  1. (en)Despairingly.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

çaresiz kalmakçaresizceçaresizliğe boyun eğmekçaresizliğe düşürmekçaresizlikçaresizlikten deliye dönmüşçaresi bulunurçaresi olmamaçaresi yokçaresine bakmakçaresazçareçare bulmakçare olançarebruçarecu
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın