çıkmalı ne demek?
- Çıkma durumunda olan.
- [çıkma] going out, going up, rise, outbreak, occurrence, cantilever, annotation, egress, egression, emergence, expulsion, protrusion, pull out, withdrawal.
çıkma
- Bir yapının üst katlarından dışarıya doğru uzanmış bölüm, balkon.
- Hamamdan çıkarken kullanılan havlu ve kurulanma takımı, çıkacak.
- Bir yazı sayfasının kenarına metinle ilgili olarak yazılan ek, derkenar.
- Çıkmış
- Eski, kullanılmış.
- Çıkmak işi.
- Bir buzsul örgüsünün biçimleniminde birimlerin yerinden kayması.
- Bir buzsul örgüsünün biçimleniminde birimlerin yerinden kayması.
- Going out.
- Going up.
çıkmalı ikileme
- Sözcüklerinden biri ya da ikisi çıkma durumunda bulunan ikileme: Elden ele, dağdan dağa kaçmak, dilden dile dolaşmak; dereden tepeden konuşmak, sağdan soldan toplamak, elden ayaktan düşmek vb.
çıkmalı kiriş
- Beam with overhange