çıkıntı ne demek?

  1. Bir yüzeyde ileri doğru çıkan bölüm

    Gırtlağının çıkıntısı, hiddetli bir adamın yumruğu gibi titriyordu.

    Y. K. Karaosmanoğlu
  2. Bir metni düzeltmek veya ona bir şey eklemek için satır dışına yazılan yazı, çıkma.
  3. Kambur.
  4. İki koyak arasında yer alan ince, burun biçiminde sivri bir uçla son bulan yer biçimi.
  5. (en)Bump.
  6. (en)Flange.
  7. (en)Marginal note çıkma.
  8. (en)Nosing.
  9. (en)Snag.
  10. (en)Salient part.
  11. (en)Marginal part.
  12. (en)Notch.
  13. (en)Screening.
  14. (en)Rummage goods.
  15. (en)Rummage.
  16. (en)Cutting.
  17. (en)Refuse.
  18. (en)Waste.
  19. (en)Outcrop.
  20. (en)Waste product.
  21. (en)Dross.
  22. (en)Chip.
  23. (en)Waste material.
  24. (en)Trimming.
  25. (en)Trash.
  26. (en)Scrap.
  27. (en)Scraping.
  28. (en)Tailing.
  29. (en)Projection.
  30. (en)Protrusion.
  31. (en)Outgrowth.
  32. (en)Overhang.
  33. (en)Bulge.
  34. (en)Foreland.
  35. (en)Ledge.
  36. (en)Offset.
  37. (en)Process.
  38. (en)Prominence.
  39. (en)Promontory.
  40. (en)Protuberance.
  41. (en)Raise.
  42. (en)Ridge.
  43. (en)Salience.
  44. (en)Saliency.
  45. (en)Spur.
  46. (en)Style.
  47. (en)Stylus.
  48. (en)Buckle.
  49. (fr)Saillant

çıkıntı belirtisi

  1. Ortolani belirtisi.
  2. (en)Ressaut's sign.

çıkıntı derecesi

  1. (en)Overhang

Türetilmiş Kelimeler (bis)

çıkıntı belirtisiçıkıntı derecesiçıkıntı oluşturmakçıkıntı sahneçıkıntı yapmakçıkıntılamakçıkıntılıçıkıntılı köşeçıkıntılı şeyçıkıntılık etmekçıkınçıkın etmekçıkınlamaçıkınlamakçıkıçıkıkçıkık biçimçıkık çeneçıkık göğüslü
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın